Yokluk Ülkesi Nepal'e İHH'dan Yardım Eli
Yokluk Ülkesi Nepal'e İHH'dan Yardım Eli
01.03.2017
10 Eylül günü saat 20:50'de İstanbul'dan 7 güzel kardeşimizle birlikte İHH'nın Nepal'deki kurban organizasyonuna şahitlik etmek için yola çıktık.


Uçak yolculuğumuz yaklaşık 7 saat sürdü. 11 Eylül sabahı saat 07:00 gibi Nepal'in başkenti Katmandu'ya vardığımızda havaalanında bizi İHH'nın partner kuruluşu olan İslami Sangh Nepal (Nepal İslam Birliği) başkanı Hurşit Bey karşıladı. Sıcak ve samimi bir sarılıştan sonra otele doğru yola çıktık.

Şehirde ağır bir koku vardı, trafik yoğun ve soldan akıyordu. Şehir oldukça bakımsız ve pis gözüküyordu. Otele gittiğimiz güzergahta otomobillerden daha fazla bisiklet ve motosiklet olduğunu görüyoruz. Kadın, erkek, çoluk çocuk herkes bisiklet kullanıyordu. Otelde dinlendikten sonra saat 14:00 gibi İslami Sangh Nepal'in binasına gittik. İslami Sangh Nepal yetkilileri merkez ofiste bizlere gerçekleştirdikleri projeler ve ülkedeki Müslümanların faaliyetleri hakkında bir sunum yaptı. Nepal, Güney Asya'da Çin ve Hindistan arasında kalan 30 milyon nüfusa sahip dünyanın en yoksul ülkelerinden biri. Ülke halkının büyük bir çoğunluğu Hindu(%80). Müslümanların nüfus içindeki yeri ise resmi olmamasına rağmen %10'larda yer alıyor. Müslümanlar ülkede genel anlamda yoksullar. %40'ı yoksuldan daha da yoksul denebilir. Müslümanların maalesef eğitim seviyeleri de düşük, bu nedenle devlet kurumlarında çalışma imkanı bulamıyorlar. Okuyanları da devlet Müslüman oldukları için mülakat yoluyla eliyor. İslami Sangh Nepal yetkilileri ihtiyaç duydukları kardeşliğin İslam dünyası tarafından gösterilmesi noktasında genel bir sıkıntıları olmadığını, ancak çok büyük olanaksızlıklar içinde mücadele ederken Müslüman hayırseverlerin sadece cami ya da yetimhane için bağış yaptığını; araba, ofis, bilgisayar, kitap basımı gibi acil ve Müslümanlar için hayati ihtiyaçlar söz konusu olduğunda isteksiz davranıldığını anlattılar. Ayrıca burada devlet televizyonunda Müslüman alimler tebliğ ve davet çalışmaları yapıyor. Bu program için televizyona para ödeniyor. Nepal'deki Müslümanlar belki yokluk içindeler ama bu şirk ortamında her biri birer yiğit. Bölgede 15 imam tebliğ ve davet çalışması yapıyor. Burada İslam'ı seçip Müslümanlar olanlar yeni Müslüman olmuş olarak görülmüyor, zaten tüm insanlar İslam fıtratı üzerine doğduğu için "Yeniden Müslüman olanlar" olarak isimlendiriliyorlar. Ancak İslamiyet'i seçenlere hem fiziksel hem de zihinsel baskılar yapılıyor. Burada dernek, yeniden Müslüman olanları koruma ve onların sosyal, ekonomik anlamda ihtiyaçlarını karşılayıp topluma kazandırmak için sığınma evleri kurmuş. İnsanların burada İslamiyet'i seçmelerindeki en önemli sebep Hinduizm'de eşitlik olmaması, kast sisteminde sınıf ayrılığı olması ve İslam'ın kadına daha fazla önem vermesi. Otelde çalışan bir gençle sohbet ettiğimizde İslam'dan haberdar olduğunu ifade ediyor ancak patron Hindu beni işten çıkarır diyor.

2.gün (12 Eylül) yoğun bir muson yağmuruyla güne merhaba dedik. Saat 13:30 gibi kurban keseceğimiz ve Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Hindistan sınırında bulunan Bratnagar şehrine gitmek üzere havaalanına gittik. Gideceğimiz bölgenin yolları çok bozuk olduğu için uçakla gitmek zorundaydık. Uçak hava şartları nedeniyle yaklaşık 5 saat gecikmeli olarak kalktı. Bindiğimiz uçak 40 kişilik 2 motorlu pırpır. Önce biraz tedirgin olduk ama çok şükür yolculuğumuz kısa ve rahat geçmişti. Geldiğimiz bu bölge Everest dağının eteklerinin altında 15-20 rakımlı aşırı nemli bir bölgeydi. En son 1970 yılında -1 derece olmuş. Akşam saatinde vardığımız bu şehirde elektrik olmayan sokaklar içinden otele vardık.

3.gün (13 Eylül) bayramın 1.günü (Nepal'de kurban bayramı Türkiye'den bir gün sonra kutlanıyor) sabah namazı ve bayram namazını kılmak üzere camiye doğru yola çıktık. Bayram namazımızı kıldıktan sonra burada ki Müslüman kardeşlerimizle bayramlaştık. Bayramlaşmadan sonra camii imamının kaldığı ve 15 imamın eğitim aldığı merkezde bir müddet sohbet ettikten sonra kurbanların kesileceği Kosi bölgesine doğru yola çıktık. Sokaklarda ineklerin kimisi kaldırım kenarında dolaşıyor, kimisi yatıyor ve hiç kimse en ufak bir müdahalede bulunmuyordu. Yol boyunca bambu ağacından yapılmış evler görüyoruz. Yollar muson yağmurunun etkisiyle çok bozuk. Yol kenarlarında bağlı keçiler, inekler, mandalar görüyoruz. Yaklaşık iki saat süren yolculuğumuz sonrası Pokharia köyünde 5 büyükbaş olan kurbanları kestikten ve dağıtım yaptıktan sonra çocuklarla birlikte vakit geçirdik. İkinci kesim bölgesine gitmek üzere tekrar yola çıktık. 1 saat süren yolculuk sonrası yolların kötü olmasından dolayı 15-20 dakikalık bir yürüyüşten sonra Okhalkatta köyüne ulaştık. Bu köyde de 5 büyükbaş kurban kesimi yaptık ve ihtiyaç sahiplerine dağıttık. Yokluğun ne olduğunu bu köyde yaşadığımız bir durumla daha da anlamıştık. Köylüler bizlere çay ikramında bulundular ancak çaylarımızdan bir yudum alabilmiştik nedeni ise çaya şeker yerine tuz koymuş olmalarıydı. Bütün bu yokluklara rağmen çocukların gözlerinin içi gülüyordu.

4.gün (14 eylül) Ramnagar Bhuta bölgesine doğru yola çıktık. Yaklaşık 3 saatlik bir yolculuk sonrası bölgeye vardık. Köyler alabildiğince yemyeşil pirinç tarlalarıyla çevriliydi. Burada 35 büyükbaş hayvanın kesimi ve dağıtımı yapıldı. Bu bölgede İHH'nın 2015 yılında yaptırdığı cami ve medrese ziyaretimiz oldu. Bu bölgeden ayrıldıktan sonra 2 saatlik bir başka köye doğru yola çıktık. Burada İHH'nın 2011 yılında inşa ettirdiği Prof. Dr. Necmettin Erbakan Okulu ve Camii'ni ziyaret ettik. Bu medresede yaklaşık 150 yetime bakılıyor ve ayrıca yaklaşık 150 hafız yetiştiriliyor. Burada da kurban kesimi ve dağıtımını yaptıktan sonra çocuklarla vakit geçirdik. Burada ki çocuklarımız balonun ne olduğunu bilmeyecek kadar yokluk içinde ancak ikinci şekeri almayacak kadar da onurlu çocuklardı. Bratnagar şehrindeki programımız 2 gün sürdü. Dönüş için tekrar iki motorlu pırpır uçakla başkent Katmandu'ya dönüş yaptık. Nepal'deki Müslüman kardeşlerimiz paganizme rağmen -doğayı temel alan inanç- Allah'ın ipine sımsıkı sarılmışlar. Müslümanlarla konuştukça İslam'ın ilk yılları akıllara geliyor. Tapınaklar ülkesi Nepal'de fayda sağlayan her şey Tanrı olarak görülüyor. Arabalarda, sokaklarda, dükkanlarda kendi yaptıkları putlara tapınırken görüyorsunuz insanları. Taptıkları putları kendileri yapıyor ve turistlere satıyorlar. İslam'ı seçenler içinde bunu uzun yıllar ailesinden saklayanların hikayelerini dinliyorsunuz. İslam'ı seçtiği için sokağa atılanlar, arkadaşları tarafından dışlananlar. Belki çok ciddi bir baskı görmüyorlar ama Müslümanlar burada yalnız ve savunmasızlar. Nepal'de sığınma evleri bu nedenle önemli. Bu evlerde İslamiyet'le yeni tanışan insanlara eğitim veriliyor, böylece topluma kazandırılmaya çalışılıyor. Sokakta yanımıza gelen Müslüman bir gençle sohbet ettiğimizde asıl geliş sebebimizin et dağıtmak olmadığını onların her zaman yanlarında olduğumuzun hissini oluşturmanın daha da önemli olduğunu bir kez daha anladık. Bu delikanlıyla sohbet ettiğimizde burada Müslüman gençlerin eğitime ve özellikle üniversiteye ihtiyaçları olduğunu vurguladı.

Programımızın son gününde tapınakları ve ölülerin yakıldığı yeri Pashu Parianat'ı (Ölü yakma mekanı) gezme fırsatı bulduk. Hindular ölümden sonra yakılarak ruhlarının böylece kurtuluşa varacağına inanıyorlar. Geniş bir mekana kurulmuş bu yerin ortasından Bagmati nehri geçiyor. Ölümü bekleyenlere hizmet sunan "Kurtuluş Evleri" var burada. Hinduizm'de sayısız denecek kadar tanrı var. Gezdiğimiz tapınaklarda tanrıların bile tanrısı vardı. Ayrıca dağlar, ırmaklar, hayvanlar mukaddes olarak kabul ediliyor. Sarı inek burada en kutsal hayvan. Köyler daha sakin ve temizken kasabalar oldukça karmaşık ve gürültülü. Bir yılda duymadığım korna sesini burada bir günde duydum diyebilirim. Korna iletişim aracı gibi görülüyor. Araç kullanırlarken bu kadar yoğun ve karmaşık olmasına rağmen kimse kimseye bağırmıyor. Bu şekilde yaşamaya alışmışlar ve bu durumdan hiç rahatsız oluyor gibi değiller, kimse bu düzensizliği sorgulamıyor bile.

Ümmet bilinciyle katılmış olduğumuz İHH'nın bu organizasyonu içinde yer almak bizim için güzel bir tecrübe oldu. Bizim alışık olduğumuz yaşam tarzından uzak bu ülkede buradaki Müslümanların dertleriyle dertlenmiş olduk. İHH'nın çalışmalarını, yerel özellikleri dikkate alarak gerçekleştirdiğini ve işleyişi yerel Müslüman derneklere bırakarak faaliyet gösterdiğini gözlemledik. Bu gezi vesilesiyle İHH'nın mazlumlar için yaptığı çalışmalarının kalbe dokunur olduğuna şahitlik ettik. Güzel dostluklar kurduk. Mazlumlara giden yardımlar artarak çoğalsın. Allah hayırseverlerin hayırlarını kabul etsin.

Serdar KÜÇÜKAKYÜZ / Nepal / 17.09.2016

Trabzon İHH İnsani Yardım Derneği © 2017. Tüm Hakları Saklıdır.