Diriliş Buluşmalarının Beşincisi Trabzon'da Gerçekleştirildi
01.03.2017


İHH İnsani Yardım Vakfı, Sahn-ı Seman İslamî İlimler Eğitim ve Araştırma Merkezi, Sosyal Doku Vakfı, Siyer Vakfı, İlmi ve Fikri Araştırmalar Merkezi, Medeniyet Vakfı, Namaz Gönüllüleri Vakfı ve Aksa Eğitim ve Dayanışma Vakfı'nın işbirliğiyle Türkiye'nin farklı şehirlerinde düzenlenen "Diriliş Buluşmaları" konferans serisinin beşincisi Adana, Malatya, Kayseri ve Antalya'nın ardından 4 Mart Cuma günü Trabzon'da gerçekleştirildi.

Trabzon Hayri Gür Kapalı Spor Salonu'ndaki konferans, saat 18.30'da Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. İHH Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım programın açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edildi.

Bülent Yıldırım: "Rabbim Mescid-i Aksa'yı, Afganistan'ı, Doğu Türkistan'ı, Arakan'ı, Patani'yi kurtarmayı size nasip etsin. Yeryüzündeki tüm Müslümanları kurtarmak üzerimize farzdır. Acımız büyüktür; zafer yakındır! Malını, canını, zamanını ümmetin dirilişi için harcayan alimlerimize de sizler adına teşekkür ediyorum" dedi.

Ardından söz alan konukların konuşmalarından satırbaşları şöyle:

Abdülmetin Balkanlıoğlu: "Burada bulunan hocaların hiçbirinin özel bir hesabı yoktur, ümmet hesabı vardır! Sayıya takılmayacağız. Lâ ilâhe illallâh Muhammeden Rasûlullâh'a takılacağız. Yitik neslimize öncelik vereceğiz. Kumar batağında, içki batağında kaybettiklerimizi geri kazanmanın yollarını arayacağız. Yemenin, içmenin tadına vardık; biraz da yedirmenin, içirmenin, giydirmenin, Allah'ı sevdirmenin zevkini tatmamız lazım."

Muhammed Emin Yıldırım: "Ne kadar derdimiz olursa olsun, hepsinin üstünde bir tek derdimiz; o da yalnız ve yalnız azîz İslâm olmalıdır. Biz İslâm'a gönül verdik. İslâm'dan başka sevda, İslâm'dan başka arzu ve hedef yok bizim için! Sevda bir iddiadır. İnsanlar için "kara sevda" bir şeyler ifade edebilir, ama bizim için İslâm bir "ak sevda"dır! Eğer İslâm bizde ak sevdaysa, asla ve asla biz İslâm'ın sırtından geçinmeyiz. Gerçek Mü'min sağına soluna bakmaz. O'nun baktığı bir yer vardır; o da kendinden önce yürümüş büyüklerinin ayak izleridir. Allah bizi konuşanlardan etmesin, Allah bizi koşanlardan etsin. Bizi bu yola aldığı gibi, yolda kalmayı, yola yakışmayı ve bu yolda ölmeyi nasip etsin."

Nureddin Yıldız: "Siz Allahuekber deyip yaşadıkça, Mü'minlerin kanını emen vampirler Allahuekber'in önünde zelil olmaya mahkumdurlar. Bu dünyadaki koca koca güçleri büyük görmeyin. Kaynaklar onların elinde diye sakın ye'se düşmeyin. Allah yolunda canını, malını feda etmekten kaçınmayan sizin gibi gençler oldukça en büyük hakikat Allahu Ekber'dir! Ben Muhammed (a.s)'nın ümmetiyim; ben Ortadoğu değilim, Anadolu değilim, ben evrenim! Pısırıklığı kabul edemem! Ey genç kardeşim, sen var oldukça bu ümmet yücelecek, Allahu Ekber var olacaktır!"

Abdullah Yıldız: "Biz Kur'an'dan, İslam'dan, camilerden koparıldık. Şimdi Diriliş zamanı, yeniden ayağa kalkma zamanı. Kalplerimizin Kur'an'a ısınması, yeniden ayağa kalkma zamanı gelmedi mi? Selahaddin Eyyubî'nin Türklüğünü, Kürtlüğünü, Araplığını tartışırsak Allah'ın yardımına nasıl layık olacağız!"

İhsan Şenocak: "Ey dünya! Dün sen, 90 yıl önce bu azîz milleti nasıl Kur'an-ı Hakîm'den ayıramadıysan şimdi de ayıramayacaksın! Biz iffetimizi Facebook'lara feda edemeyiz. Bizim yıldızlarımız magazinciler değil; Hz. Fatıma'dır, Hz. Zeynep'tir. Kudüs'ü yeniden kurtaranlar Sultan Fatih'in evlatları olacak Allah'ın izni ve inayetiyle."

Ramazan Kayan: "Tarih olmak için değil, tarih yazmak için buradayız! Bu akşam sadece Karadeniz değil; ümmetin yüreği, Kudüs'ün ruhu burada! Bu akşam yeryüzüne şunu ilan ediyoruz; insanlığın kurtuluşu Birleşmiş Milletler'de değil birleşmiş yüreklerdedir! Bir toplum, bir ümmet savaş ve silahlarla yok olmaz. Ümmetleri ve toplumları yıkan korkularıdır. Bu ümmet artık korkularından kurtuldu ve bu ümmet İslam'ı, ateşten bir gömlek de olsa giymeye karar verdi."

Beşir Eryarsoy: "Bu salonu dolduran sizler, bizler için ne kadar ümit kaynağı iseniz, İslam düşmanları için de o kadar korku kaynağısınız. Küçüğümüzle büyüğümüzle, görev ve sorumluluklarımızın ne olduğunun bilincinde olmak zorundayız. Sadece daha güçlü adımlarla ilerleyebilmek için arada bir mola verme hakkımız vardır. Her Mü'min'in yüreği kendi sıkıntılarından daha çok ümmetin sıkıntılarıyla dolar, dolmalıdır. Ey kendini ümmetin dertleriyle ilgilenmeye adamış kardeşlerim! Artık omuz omuza, yakın olmalıyız" dedi.

Binlerce Trabzon'lu kardeşimizin ilgi gösterdiği konferansa Rize, Bayburt, Gümüşhane, Giresun, Ordu ve Samsun gibi çevre illerden de yoğun katılım sağlandı. Katılan ve emeği geçen herkesten Allah c.c. razı olsun.

05.03.2016 / Trabzon İHH İnsani Yardım Derneği

Trabzon İHH İnsani Yardım Derneği © 2017. Tüm Hakları Saklıdır.