Halep'e Yol Açın
Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyin. Onlar diridir ama siz anlamazsınız. (Bakara 154)
Medeniyetler ve Peygamberler beşiği, tüm semavi din mensupları tarafından kutsal topraklara yapılan hac yollarının buluştuğu nokta olan Suriye, dünyanın gözü önünde yok ediliyor. Ülkede iç savaş 5. yılını geride bırakırken kuşatma altına alınan bazı şehirlerde silahsız insanlara karşı hain saldırılar devam ediyor. Özellikle son birkaç aydır kuşatma altında yaşam mücadelesi veren Halep'teki sivil halk, sistematik bir soykırıma tabi tutuluyor. Savaştan önce 5.5 milyon insanın yaşadığı şehirde şimdi 350 bin insan var ve şimdi onlar da öldürülmeye çalışılıyor. Rejim uçaklarının günün her saatinde saldırı gerçekleştirdiği Halep'te son 3 ayda gerçekleştirilen saldırıların bilançosu, katliamın boyutlarını gözler önüne seriyor.
Özetle sıralayacak olursak;
Şu unutulmamalıdır ki; eğer Halep'te yaşanan kıyım son bulmaz ve dünya buna 'dur' demezse bu yangın tüm dünyayı saracaktır. STK'lar olarak her zaman mazlumların sesi olduğumuz gibi şimdi de Halep'teki katledilen Suriyelilerin sesi olmak istiyoruz. Öncelikle yapılması gereken;
1) İnsanların şuan için en acil ihtiyacı can güvenliğinin sağlanması, yani saldırıların durdurulmasıdır. Daha sonra ise halkın ihtiyacı olan temel yaşam malzemelerinin (Un, ekmek, su, gıda malzemeleri, barınma, sağlık ilaç, medikal malzemelere) ivedi bir şekilde bölgeye ulaştırılmasıdır.
2) Bölgede insanların psikolojisi ise tamamen bozulmuş durumda. Özellikle çocukların psikolojik destek almaları gerekiyor. Okula gidemiyorlar, her gün saldırı altındalar. Ya ailelerinden ya arkadaşlarından birilerini kaybediyorlar. Bu durum ve korku psikolojisi özellikle çocuk ve kadınları etkisi altına almış durumda. Oyuncak şeklinde bombalar atılıyor, çocuklar bunları ellerine aldığında ise patlıyor. Uluslar arası toplumdan talebimiz ise;
Suriye halkına özelikle Halep halkına yönelen her türlü saldırı ve soykırımı durdurmalarını, tüm dünya devletleri özellikle etkili ve siyasi ağırlığı olan İslam ülkelerinden bu çılgınlığı ve büyük tahribi durdurmak için müdahale etmelerini, Suriye'deki katliam, göç ve tahribin sorumluluğu Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi, İnsan Hakları Örgütü ve Arap Ligi üzerindedir. İnsani ve ahlaki görevini yapması için küresel ve bölgesel kuruluşlardan Birleşmiş Milletlere baskı uygulamalarını talep ediyoruz.
Fırat Kalkanı operasyonuyla özellikle Cerablus bölgesindeki halka nefes alınması sağlanmış oldu. Bölgede güvenlik koridoru genişledi. Binlerce Suriyeli temizlik yapılan bu bölgeye, anavatanlarına rahat bir şekilde dönmüş oldu. Binlerce Suriyelinin rahat etmesini ve vatanlarına geri dönmesini sağlamış olan bu operasyonlarda şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet diliyor, yaralanan kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz.
12.10.2016 / Trabzon İHH İnsani Yardım Derneği