Halep Yanıyor!
Hamd âlemlerin Rabbi Allah'a olsun.
2011 Mart ayından bu yana Suriye'de süren iç savaşın en kanlı günleri yaşanıyor. Rus kuvvetlerini arkasına alan zalim Esed rejimi günlerdir Halep'e bomba yağdırıyor. Suriye'de mücadele eden grupların hiç birinin tamamen kontrol altına alamadığı kent şu anda rejim ve muhalifler arasında paylaşılmış durumda.
Rus savaş uçaklarının da bir haftadır bombaladığı kentte yüzlerce sivil hayatını kaybetti. Yapılan bombardımanlarda özellikle sivil hedefler vurularak her şeye rağmen Halep'te kalan insanlar cezalandırılıyor. Halep'te hastanelerin, okulların, camilerin bombalanmasına dünya devletleri ses çıkarmazken sosyal medyada yükselen cılız Halep yanıyor sloganları hepimizin vicdanını kanatıyor. İnsanlık en zor sınavlarından birini yaşıyor. Halep'te kritik öneme sahip koridorun kapanması an meselesidir. Bunun da kapanması ile artık insanlar bombaların yanında insani yardımların ulaşamamasından hayatlarını kaybedecek.
Geçen hafta Halep'teki muhalifler bir bildiri yayınlayarak Halep tarihinde bir ilke imza attı. Bildiride Cuma günü Cuma namazının hiçbir camide kılınmaması herkesin kendi evinde öğle namazını kılması, Cami, hastane, okul, çarşı pazar gibi toplu yerlerden uzak durulması çağrısı yapılıyordu.
HALEP YANIYOR… Çanakkale'de sayısız şehidi yatan kimsesiz Halep Yanıyor…
Ey Müslümanlar size Halep'i unutturan şey nedir?
İngiliz ve Fransızların 100 yıl önce belirlediği aptalca sınır çizgileri mi?
Ey hürriyet sevdalısı ve yalnız Allah'a kulluğu seçmiş onurlu Suriyeli kardeşlerimiz! Şehadetiniz mübarek olsun ve direnişiniz kutlu bir zafere doğsun. Sizler, ümmetin onuru ve iftiharısınız. Bizlere gösterdiğiniz izzetli kıyamınızla onurlu bir ölümün, her zaman zilletle yaşamaktan daha üstün olduğunu ispatladınız. Mazlumun canı yansa ahının bize dokunduğunu biliyoruz. Bizler bir vücudun azaları gibiyiz.
Trabzon'dan toprakları işgal edilen, semalarında 22 ülkenin savaş uçağının ölüm kustuğu Suriye'deki Müslüman kardeşlerimizin yanında olduğumuzu haykırıyoruz. Emperyalist kafirlere kendi menfaatleri için kurdukları bu düzenin sonları olacağını bilmelerini istiyoruz. Çünkü zulüm ile abat olunmaz. Suriye'de yanan ateşin sönmesi için bütün Müslümanlar ortak irade göstererek bir şeyler yapmalıdır. Kendi acılarımıza kendimiz merhem olmadıkça yeryüzünde izzetli günlere kavuşmamız mümkün olmayacaktır.
Bidiğiniz gibi Bangladeş'te özellikle Cemaat-i İslami liderlerine yönelik kıyımlar devam etmektedir. İlk idam edilen Abdulkadir Molla'dan sonra 92 yaşında idam edilen Gulam Azzam ve dün de Rahman Nizami'nin de idam cezası onaylandı. Bizler zulmün kimden ve ne şekilde gelirse gelsin karşısında olmak zorundayız. Allah zalimlere fırsat vermesin. Zalimler için yaşasın cehennem.
Trabzon İHH / 06.05.2016