İnsan haklarını ve onurunu koruyan uluslararası sözleşmelerdeki metinlere rağmen dünya üzerindeki hak ve hürriyet ihlalleri artarak devam ediyor; zalimler adilce yargılanmıyor. Sosyal adaletin dünya coğrafyasını kapsaması gerekirken ekonomik bakımdan güçlü ülkelerin insanlığı sömürüsü bitmek bilmiyor.
İHH olarak hiçbir ayrım gözetmeksizin insanların zulüm görmeden özgür ve adalet üzere bir yaşama kavuşmasını her insanın ve vakfımızın sorumluluğu olarak görüyoruz. Dünya üzerindeki her insanın yardıma ihtiyaç duymayan onurlu bir yaşamı hak ettiğine; bunun da ancak adalet ve insan haklarının korunmasıyla mümkün olabileceğine inanıyoruz.
Dünya üzerindeki olası bir felaket, çatışma, kriz ve savaş durumuna karşı dünya kamuoyunun bilgilendirilmesi, çözüm için ortak düşüncenin geliştirilmesi adına raporlar hazırlıyor, krizleri önleyici çalışmalar yürütüyoruz. Nerede olursa olsun sıkıntıya düşmüş, savaş, doğal afet gibi sebeplerle mağdur olmuş, zulme uğramış bütün insanlara gerekli insani yardımı ulaştırmakla kalmıyor, bu insanların temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edilmesini önlemek için faaliyetler gerçekleştiriyoruz.
Mazlum insanları yaşadıkları zulümden ve mağduriyetten kurtaracak projeler geliştiriyor; çatışma ve savaş bölgelerinde yaşanan ihlallerle alakalı dünya kamuoyunu ve uluslararası hukuk mercilerini harekete geçirmek için girişimlerde bulunuyoruz.